Duydum ki DTP'ye açılan kapatma davasının gerekçesinde Mahmut Alınak'ın başbakana gönderdiği Kürtçe mektup da varmış... Davayı açan Cumhuriyet Başsavcılığı'na Bazı antlaşma ve yasa hükümlerini hatırlatmak isterim. Bu arada Sevr paranoyaklarının, Lozan İnisiyatifi filan kuran perinçsizlerin de kulakları çınlar belki...
Lozan Andlaşması Madde 39 :
Herhangi bir Türk uyruğunun, gerek özel gerekse ticaret ilişkilerinde, din, basın ya da her çeşit yayın konularıyla açık toplantılarında, dilediği bir dili kullanmasına karşı hiç bir kısıtlama konulmayacaktır.
Devletin resmi dili bulunmasına rağmen, Türkçe'den başka bir dil konuşan Türk uyruklarına, mahkemelerde kendi dillerini sözlü olarak kullanabilmeleri bakımından uygun düşen kolaylıklar sağlanacaktır.
Bu maddeye bakılırsa mitinglerde de basında da mahkemelerde de Kürtçe konuşulabilir. Bu konuda hiçbir kısıtlamaya izin vermiyor. Peki bu maddeye uymak zorunda mıyız? Anayasamıza bakalım...
Anayasa madde 90:
Usulüne göre yürürlüğe konulmuş milletlerarası andlaşmalar kanun hükmündedir.
Usulüne göre yürürlüğe konulmuş temel hak ve özgürlüklere ilişkin milletlerarası andlaşmalarla kanunların aynı konuda farklı hükümler içermesi nedeniyle çıkabilecek uyuşmazlıklarda milletlerarası andlaşma hükümleri esas alınır.
0 yorum