dünya tarihinde gönderdiği anlamlar açısından en çok konuşulan obje sanıyorum türbandır. son bir kaç hafta içinde ona rakip olamayacak olsa da çarşaf denen siyah obje çok konuşulur oldu. çarşaf, belki de o dünyaya çok yakın olmamamdan kaynaklanan bir algıyla bende öncelikle safi bir yoksulluğu çağrıştırıyor.
modadan bağımsızsın. masraf gerektirmiyor. sonra kadın ezilmişliğini düşünüyorum. o kadının rızası dışında çarşaflanmış olabileceği düşüyor aklıma. ama bazen de, şu maddeci, çılgınca tüketime zorlayan dünyada, çarşafın bir karşı duruş olabileceğini söylüyor ille de antikapitalist vicdanım.
biliyorum ki cemaatler belirliyor bu işleri. o cemaate gelin gittiysen çarşafı giyeceksin, çaresi yok. zaten cemaatin içindensin büyük ihtimal. cemaatin ille de şeriatçı olmayabilir. bazen chp'ye bile oy verebilirsiniz cümbür cemaat. 89'da fatih'te olan budur. liderlik çok kuvvetli bir araçtır. "ben sizin babanızım, ben ne dersem o olur" durumu hakimdir cemaatte. doğunun aşiret düzenine benzer bu anlamda tercihler. o cemaatten olup da çarşaflı olmama olasılığı yoktur kadının. belki istemiyordur, ona sorulmaz. gördüğü ve göreceği odur.
şimdi bu tablo içerisinde kalkıp çarşaflı bir kadın, ben böyle tercih ettim diyerek chp'ye üye olabilir mi? başka sorum yok.
baykal bir tartışma başlatmasıyla olumlu burada. ama samimi değil. inandırıcılık sorunuyla boğuşuyor zaten. yoksa argümanları, kılık kıyafet ayrımcılığına karşı olduğunu ifade etmesi, tek parti dönemi eleştisi desteklenebilecek şeyler. ona sormak istiyorum.: çarşaflı üyeniz üniversite eğitim almak isterse ne yapacaksınız? üyenizin eğitim hakkını savunacak mısınız?
başka sorum yok demiştim, olmadı, daha çok sorum var...
0 yorum