güngörenli üç beş kürt gencini evlerinden almışlar, güngören bombacısı olmakla itham ediyorlar, olay çözüldü diyebiliyorlar. ne hikmetse mahkeme zanlılara güngören'de patlayan bombaları değil de, örgütteki kod adlarını soruyor, zanlılar kod adları olmadığını, örgütle bağlantıları bulunmadığını söylüyor. mahkeme gençleri örgüte yardım ve yataklıktan tutuklattırıyor.

çok ilginç değil mi? bu olay, akp hükümetinin ergenekon terör örgütünün üzerine gidemeyeceğinin, tırsak bir liberal parti olduğunun en önemli kanıtlarından biri. tıpkı şemdinli olayındaki gibi. anayasa mahkemesi'nin akp ile ilgili vereceği karardan hemen önce yoksul güngören'de bombalar patlıyor, vali olaydan yarım saat sonra canlı yayında "bölücü terör örgütü" masalını anlatmaya başlıyor. ortada delil melil yok, ama hükümet mesajı net bir şekilde almış ve tırsmıştır.

bombalar hükümete ayar vermek için patlatılmıştır: ergenekon tasfiyesi mutabakatla sınırlı kalacaktır. kabine revize edilmelidir. zira, laiklik tartışması bitmemiştir. egemen sınıf, darbe tertipçilerinin, kemalist çürüklerin elenmesine rıza göstermiştir fakat bunun bir sistem eleştirisine dönüşmesine müsaade edemez. darbe karşıtı her gösteri antikapitalist bir potansiyel taşımaktadır.

bombalarla hükümete bunlar hatırlatılmıştır. o yüzden akp'nin sonuna kadar gitme potansiyeli asla yoktur. akp'nin ihtiyaç duyduğu şey radikalizmdir diyen liberal sözümona aydınlar ham hayaller peşindedir...

Çarşamba, Ağustos 6

5 yorum

  1. Adsız Says:
  2. Sence küreselleşme karşısında kemalist rejimin girdiği kriz AKP'yi AB uyum yasalarını yazmaya ve yeni bir anayasa yapmaya zorlamıyor mu? Asker sivil bürokrasinin direnci neredeyse anakronik bir demokratik devrimi kışkırtacak. Bu moment kavranmadan ileriye dönük bir siyaset oluşturabilmek mümkün değildir. Ve Kürt sorunu denklemin tam ortasında yer alıyor.

    not fake

     
  3. AntiCa Says:
  4. türkiye'nin ab yasaları yapmaya zorlandığı doğru. "bürokrasi" de buna direnecek doğal olarak. ancak buradan anakronik de olsa bir demokratik devrim çıkmaz. siyasi çatışma küreselleşme programını hangi şartlarda kimin uygulayacağı çatışması. egemen sınıf gibi bürokrasi de yekpare değil. ab'ci kanatları da var, kemalist kliğin bir bölümü tasfiye oldu, hepsi abd'ci falan...

    kürt sorunu önemli, bu doğru, fakat türkiye kürt sorununu çözemez. böyle bir gücü yok.

     
  5. Adsız Says:
  6. Ben de diyorum ki eğer bir darbe ile Türkiye Batı'dan koparılmadığı takdirde (ki zayıf olasılık)kaçınılmaz olarak Kürt sorununu çözmeye zorlanacaktır. Türkiye egemen sınıfının programında AB'ye üyelik vazgeçilmez bir hedef, yani küresel sermayeye tam entegrasyon. Kürt sorununu çözemeyen, kemalizmden kurtulamayan bir Türkiye için AB'ye üyelik tam bir hayaldir. Türk egemen sınıfının çok farklı kanatları (USİAD gibi kontra gruplar hariç, çünkü azınlıklar) AB hedefinde ortaklaşıyor. Çünkü Sabancı gibi organize sanayi bölgelerinde çalışan KOBİ patronları da Avrupa ülkeleriyle çalışmak istiyor. Gökhan Özgün'ün 'Sınırda Yaşamak' adlı makalesi aslında arka planı özetliyor.
    İddiaya girelim mi? Her şey zaten bir iki yıl için belli olacak.

    not fake

     
  7. AntiCa Says:
  8. bence egemen sınıfın ab hedefi yönünde çözmesi gerekli olan sorunları doğru tespit etmek başka, çözme yeteneğine sahip olup olmadığını belirlemek başka. egemenler açısından akp'den iyisi şu an için yok ama bu parti gerek tabanı gerekse yapısından kaynaklı olarak kriz yaratma potansiyeli de taşıyor. derin devletin tümüyle tasfiye edilemeyeceği ve genelkurmayın gücü de ortada. kafkaslar, ırak ve olası iran savaşı ise kürt sorununun çözümünü iyice güçleştiriyor. ben yineleyeceğim, bu uluslararası denklemde sorunların çözümü güçleşmiştir. küreselleşme çatırdıyor. tam entegrasyon ama nereye? ve bahse girerim, öyle kısa vadede, hele hele bir iki yılda belirginleşecek bir gelecek yok!

     
  9. Adsız Says:
  10. Tamamdır, bahse girdik.
    Nesine?
    Blog sahibi olaran belirle, hayatlarımız dışında her şeyine bahse girerim...

    Not Fake

     

Yorum Gönder

antikapitalist hava sahasındasınız, türbülans ihtimalini gözden çıkarmayınız...