“özür diliyorum” kampanyasını türklüğe hakaret ettiği gerekçesiyle dava etmişler. davanın ya da internette orda burda "ben özür dilemiyorum" gibi sadece komik görünen girişimlerin son derece tehlikeli olabileceğini düşünüyorum.

düşünsenize bir. birileri kendi adlarına, 1915'te olanlar adına özür diliyor, devlet özür dilesin falan da demiyorlar -ki bence aslında özür borcu devletin boynundadır ya, başkaları da kalkıp "ben özür dilemiyorum" gibi kontrataklara girişiyorlar. yahu siz zaten özür dilemiyordunuz ki! n'oldu şimdi birden "dilemiyoruz" diyorsunuz, damarlarınıza mı basıldı? damarlarınızda dolaşan "asil türk kanlarınız" mı dondu? eğer öyleyse, "ermeni tehciri sırasında olup bitenleri vicdanımıza sığdırıyoruz" diye bir kampanya yapın bence.

bu memlekette ermeni sözcüğü, hakaret olarak kullanılır. bu memlekette "madem ki ermenisin, istemeden vermelisin!" gibi veciz sözler dolaşır asil kanlar dolaştıran damarların bağlandığı beyinlerde.

birileri ermenileri ve yahudileri hedef alan ırkçı gösteriler yapmaya başladılar bile. köpekler girebilirmiş, yahudiler ve ermeniler giremezmiş! Öyle yazmış hayvanlar pankartlarına. hayvan dostları! ermeni bir basketbol takımının oyuncularına, bush'la özdeşleştirmiş olacaklar ki ayakkabı falan fırlattılar geçenlerde. demeye çalıştığım şey şu. tanıdığım liberal, ılımlı insanlar, "özür dilemiyorum" gibi kampanyalara destek olduklarında ırkçılık yükseliyor. türkiye'yi parçalayacak olan da bu ırkçı milliyetçilik.
bu ılımlı sayılabilecek insanların kampanyaya itirazlarından birisi de tarih kurumu'nun iyi niyetine rağmen “karşı tarafın” bir türlü arşivleri açmaya yanaşmaması. ermeni meselesinde son yıllarda tarih kurumu'nun "arşivleri açalım" hamlesi, karşı tarafın yutmayacağı kadar kof bir hamle. asıl mesele genelkurmay arşivi'nin açılabilmesidir. bu arşivden devlete çok yakın "embeded" gazeteciler dahi çok sınırlı bir şekilde yararlanabiliyor hala. yani gerçekler ermenilerin anlattığı gibi değilse de resmi tez'in anlattığı gibi de değil muhtemelen. 1 milyon türk öldürüldü gibi bir iddia var, mesela. ya allah aşkına, bir tane toplu mezar yok ama! olması gerekmez mi? oysa bugün dışişleri yetkilileri dahi 400 bin kadar ermeninin hayatını yitirmiş olabileceğini kabul ediyor artık, uluslararası toplantılarda. adına soykırım demesek bile -ki kampanyanın sözcülerinden baskın oran bu kavramı asla kullanmaz ve kullanmanın çözümsüzlüğü dayatmak olduğunu savunur, ortada kitlesel bir ölüm olduğu ortadadır. o şartları tartışmak, o şartlarda bunun gerekli olduğunu savunmak, zaman makinesine binip o günlere dönmeye pek hevesli ittihatçıların işidir bence. ben enver paşanın torunu değilim, doğrusunu isterseniz...

resmi tarih ne diyor? asıl soykırımı ermeniler yaptı diyor. tabii ki ermeni çeteleri türkleri öldürdü. terör eylemleriydi fakat bunlar. unutmayalım ki ermeniler yönetilenlerdi ve bağımsız bir ermenistan hayaliyle yanıp tutuşan ermeni milliyetçileri terörist eylemlere girişti. aynı dönemde balkanlarda da benzer şeyler oldu. sırp terör örgütleri, o zamanlar çete deniyordu -rusya'da narodnik partisi mesela suikasti bir siyasal yöntem olarak ilk kez benimsemişti, bu tür örgütlerin çoğu da sol eğilimli oluyordu ve troçki, "terorizm ve sosyalizm" adlı uzun makalesini yazmak zorunda kalmıştı, ilk kez adını koyarak. ancak bu teşkilatların müdahaleleri çoğunlukla sınırlı kalmıştı rus veya osmanlı imparatorlukları karşısında. kaldı ki zaten uyguladıklarına soykırım diyen de yok. varsa da duygusal cahillerdir. ancak diğer yandan, devletlerin uyguladığı terör, daha doğrusu bir devletin hakim ulusunun silahlı olanlarının uyguladığı terör, soykırım boyutuna varabilir, sonuçta asimetrik güçlerden sözediyoruz. ya da bizim örneğimizde olduğu gibi büyük bir felakete neden olabilecek kararlar devlet katında alınabilir ancak. börtüydü, böcekti, kıştı kurttu, açlıktı, soğuktu mazeretleriyle, bir kaç yüz, hadi bilemedin bir kaç bin teröristin eylemlerini gerekçe ederek, yüzbinlerce insanın ölümüne neden olacak bir karar alıyor ve bunu "osmanlı'nın torunlarıyız" fikri arka planıyla bugünün masum türklerinin vicdanını zehirleyecek şekilde savunuyor veya unutturmaya çalışıyorsan hiç de sağlıklı bir ülke ve toplum yaratmıyorsun demektir... birileri çıkar dava açar, başkası kalkar, pabucu delik bir delikanlıyı daha ensesinden vurur. faşistler avuçlarını ovuşturur, ergenekon avukatı sosyal-demokratlar, ulusalyalılar falan da kına yakar götlerine!

0 yorum

Yorum Gönder

antikapitalist hava sahasındasınız, türbülans ihtimalini gözden çıkarmayınız...