Birkaç yıldan beri Hatemi’den Rafsancani’ye, Ahmedinejad’tan “tutucu” kanadın faşist sözcüsü Keyhan gazetesine herkes komünizm ve Marksizm’in üniversitelerde yükselişe geçtiğinden, “Lenin’in hortlağının üniversiteler üzerinde dolaşmaya başladığından” söz edip bu tehlikeye karşı birbirini uyarmaya başladı.
Üç yıldan beri “7 Aralık Üniversite Öğrencileri Günü” komünizmin üniversitede gövde gösterisinin alanına dönüştü. Gösterilerde “Eşitlik, Özgürlük, Cinsel Ayrımcılığa Hayır, Ya Sosyalizm Ya Barbarlık, Ne Amerikan Müdahalesi ne Dinci Diktatörlük” sloganlarının ve Enternasyonal marşının binlerce öğrenci tarafından haykırılması, İran’da “Ayetullah BBC” olarak bilinen “saygın” (!) İngiliz haber kuruluşunun bile “Tahran Üniversitesi’nde Marksistler’in Çıkarması” haberini manşetten geçmesine yol açtı. Sosyalizmin bu yükselişine karşı 4 Aralık 2007’de İslam Cumhuriyeti sosyalist sol öğrenci önderlerinin 60’ına yakınını tutukladı. Rejim bu manevrayla radikal sosyalist öğrencileri ve rejimi devirme hareketini geriletebileceği hesabını yapıyordu. Ancak evdeki hesap çarşıya uymadı. 2007 Öğrenci Günü gösterileri daha kitlesel, kızıl bayraklar ve pankartlarla bezeli gerçekleştirildiği gibi öğrenci hareketi daha radikal istekler temelinde daha sürekli bir biçime kavuştu.

7 Aralık 2008’ten beri sürmekte olan Şiraz Üniversitesi hareketini işte bu genel çerçevede anlayıp değerlendirmek gerekiyor. Bir yıldan beri rejim bütün korkutma, tutuklama, bastırma ve yıpratma çabalarına karşı öğrencileri mevzilerinden geri püskürtemedi. Şiraz Üniversitesi’nde rejim lümpen Besiç paramiliter güçlerini öğrenciler üzerine saldı. Ancak öğrenciler rektörü Besiç’in bu saldırısına bahane olan “İslami Kurallara Uyma Yönetmeliği”ni geri çekmeye ve özür dilemeye zorladı. İslami rejimin sözde parlamentosu başkanı Laricani ve öteki irili ufaklı devlet erkanının üniversitede yaptığı konuşmalar öğrenciler tarafından rejimi sorgulamanın, rejimin siyasetlerinin kökten eleştirisinin ve meşruiyetinin bulunmadığının açıkça ilan edildiği alanlara dönüştürüldü. Öğrenci Günü’nde Şiraz Üniversitesi öğrencileri “Kahrolsun Diktatör”, “Hamaney Pinochet, İran Şili Olmayacaktır” ve “Eşitlik Özgürlük” pankartlarıyla gösteri yaptılar.
Bu duruma karşı rejim başta 4 öğrenciyi tutukladı. Onlarca öğrenci disiplin kuruluna çağırıldı. Ancak bunlar öğrenci hareketinin şiddetlenmesine, daha radikal biçimlere bürünmesine yol açtı. Öğrenciler gösterilerini okul dışına taşıdı ve kent halkından büyük destek aldı. Bu arada uydu aracılığıyla yayın yapan New Channel TV canlı programlarla bu hareketin haberini yurt geneline taşıdı ve Şiraz öğrencilerinin hareketinin daha geniş bir toplumsal tabana yayılmasına katkıda bulundu.
Rejimin bu harekete karşı yanıtı 12 kişinin gözaltına alınması, 7’sinin tutuklanarak cezaevine konulması, 5’inin ağır kefaletlerle serbest bırakılması ve onlarca öğrencinin çeşitli sürelerle okuldan uzaklaştırma cezalarına çarptırılması oldu. Ne var ki bu çabalar öğrencilerin eylem ve hareketini durduramadı. Tersine radikalleşmesine, rejimin temellerini hedef almasına yol açtı. Bu radikalleşme İslami Öğrenci Birlikleri (Tahkim-i Vahdet) ve liberallerin bile öğrenciler tarafından soyutlanmamaları için komünistlerin sloganlarını pankartlarında taşımalarına neden oldu. Kısacası, İran toplumunda rejimi devirme hareketinde üstünlüğe sahip olan radikal solun ve komünist hareketin, bu hareketin bir yansıması olan genelde öğrenci hareketinde, özelde Şiraz Üniversitesi’nde halen sürmekte olan direnişte de üstünlüğü ele geçirdiği söylenebilir. Şiraz Üniversitesi öğrencileri hareketlerini sürdürüyorlar ve bütün istekleri kabul edilene dek mücadelelerini sürdüreceklerini ilan ediyorlar. Öğrenciler tutuklanan bütün arkadaşlarının derhal serbest bırakılmasını, disiplin cezalarının kaldırılmasını, öğrencilere karşı bütün davaların düşürülmesini, cinsel ayrımcı politikalara son verilmesini, polis ve İslam Cumhuriyeti’nin kolluk güçlerinin ve Besiç’in okuldan çekilmesini talep ediyorlar.
İran halkının rejimi devirme hareketinin sözcüsü Şiraz Üniversite öğrencilerinin mücadelesi en geniş uluslararası dayanışmayı hak ediyor. Onlara destek olmalıyız!

*Siyaveş Azeri, İran Komünist İşçi Partisi (İKİP) Dış İlişkiler Bürosu Başkanı

bağcık

0 yorum

Yorum Gönder

antikapitalist hava sahasındasınız, türbülans ihtimalini gözden çıkarmayınız...

Subscribe here