kapitalizmin iyisi kötüsü olmaz. her şeyi "ele geçirilebilir, tüketilebilir" bir nesne olarak gören kapitalizm insan hayatını hiçleştirir. 2001 yılında cenova'da düzenlenen g-8 ülkeleri zirvesini protesto eden gençlerden 23 yaşındaki carlo giuliani'nin jandarmalar tarafından kafasına bir kurşun sıkılarak öldürülmesinden beri "kapitalizm öldürür, kapitalizmi öldür" sözü, antikapitalist hareketin en çok kullandığı sloganlardan biri oldu.



bugün tuzla tersanelerinde yaşananlar bu sloganın ne yazık ki, ne denli doğru olduğunu bir kez daha kanıtlıyor. işçiler göz göre göre ölüme gönderiliyor. çünkü onlar kent yoksulları. güvencesiz ve güvensiz de olsa bir iş bulup çalışmaya mecburlar. her an kafalarına tonlarca ağırlıkta bir metal parçasının düşebileceğini, sadece anlık bir göz kararması, baş dönmesi sonucunda onlarca metre yükseklikten demir zemine çakılıp ölmelerinin işten bile olmadığını bilseler de, her gün büyük zorluklara rağmen mutlu olmak için çırpındıkları evlerinden çıkıp, belki de içlerinden sevdiklerini son kez gördüklerini geçirip o lanet olası tersanelere gitmek zorundalar.



beni tuzla dramıyla ilgili en çok yaralayan fotoğraflardan birinde, bir sabah, bir gün önce bir arkadaşlarının ölüme yürüdüğü tersanenin kapısının önünden, sendikanın protesto gösterisi için hazırlayıp getirdiği temsili tabutlara bir an için ürpertiyle baktıktan sonra işbaşı yapmak için yürüyüp geçen genç işçiler vardı. işte bu, acının ve öfkenin gırtlakta düğümlendiği ancak yapacak başka bir şeyin olmadığı andır. o an tam anlamıyla sözün bittiği andır.



ama bizim yapabileceğimiz çok şey var. o işçilere cesaret verebiliriz. yalnız olmadıklarını gösterebiliriz. bu koşullara boyun eğmek zorunda olmadıklarını kavramalarına yardımcı olabiliriz. örgütlenmelerini kolaylaştırabiliriz. patronlara ve hükümete baskı kurabiliriz. tuzla'ya yardım edebiliriz. tuzla'da geçmişte deri işçileri de mücadele etmişlerdi. greve çıkıp sorunlarını dile getirmişlerdi. ama ne hükümet ne de patronlar seslerini duydu. bu kez farklı olmalı. 16 haziran'da tuzla tersanelerinde işçilerin yapacağı greve destek öncekilerden daha büyük olmalı. tersane kelimesi denizcilikte hayli yol almış italyanların tersana kelimesinin ithal edilmişi. ama sanki türkçe kökenli gibi ve konjonktürü işçiler açısından anlatmaya çok elverişli. tersanede işler hep işçiler için ters gidecek değil ya, biraz da patronlar ve bu güne dek hiçbir önlem almaya yanaşmayan siyasiler ve bürokratların canı sıkılmalı. onlar için işler ters giderse, bizim için tersaneler daha yaşanılır yerler olmuş demektir. bu en azından gelecek için iyi bir başlangıç olacaktır...

Çarşamba, Haziran 11

2 yorum

  1. Adsız Says:
  2. Çok güzel ve etkileyici bir yazı olmuş.. destek verdiğiniz için tebrik ederim.

     
  3. AntiCa Says:
  4. eyvallah fasulyeden. hakkaten mesele iş kazası sonucu işçi ölümü sınırını aştı ve bile bile lades bir cinayete dönüştü. umarım tepkilerimiz sonuç verir. verecek gibi görünüyor. ayrıca senin yazın için de seni tebrik etmek lazım. link verenler bile olmuş:)

     

Yorum Gönder

antikapitalist hava sahasındasınız, türbülans ihtimalini gözden çıkarmayınız...

Subscribe here